sinema ve peygamberleri..


sinema'nın dünü ve bugününü düşünüp yarını hakkında bi saptama yapmak gerekirse eğer; çıkış noktasının 1940'lı yılların kült filmleri (bknz: casablanca 1942, gone with the wind 1939 vs..)olması gerekir diye düşündüm.. dönemin yönetmenleri seyirciye "bakın, perdede izlediğiniz şey gerçek, siz de gerçeksiniz" demek istedi sanırım..

1970lerle beraber (star wars 1977, star trek 1966) gibi bilimkurgu'ya adım atan yönetmenlerin seyirciye anlatmak istedikleri şey "izlediğiniz şey gerçek değil ama siz gerçeksiniz" oldu..

1990lar vee 2000lerle beraber bilimkurgudan daha ötesine adım atan yönetmenler insanın yapısını ve hatta insanın kendisini sorgulayan felsefeyi de beyaz perdeye aktardılar.. özellikle wachowski biraderlerin (matrix 1999, v for vendetta 2005) gibi yapımlarında seyirciye anlatmak hatta belki de sorgulatmak istedikleri "bakın izlediğiniz gerçek değil ama siz de gerçek değilsiniz"di..

burdan hareketle bundan sonra yönetmenlerin nasıl bir hamle yapacakları tahmin etmek çok da zor değil bence, dünya da scientology vb gibi bilimsel ve ideolojik cemaatleri/yaridinleri düşünürsek yönetmenlerin bir gün çıkıp "bakın biz peygamberiz bize inanın" gibi bi çıkış yapması bence çok olası.. öyle işte..