bi kadeh rakının etrafında dans eden rumlar..

çalıştığım ve yaşadığım muhit en kaba tabirle -gayrimüslim-lerin yoğun olarak yaşadığı bir yer..
işim gereği bir çok rum'u yakından tanıma fırsatım oldu..
hatta bazıları ile dostluğumuz olası selanik yolculuğum (hayalim) için beni vize derdinden kurtarmak için davetiye yazacak kadar ilerledi..

ve farketim ki,
aynı coğrafyanın insanlarıyız aslında..
sınırlar sadece coğrafya öğretmenlerinin zorla aldırttığı atlaslarda..
farklılıklar, dilmiş dinmiş alfabeymiş vs vs sadece ansiklopedi de..

onlarda ouzo bizde rakı..
bizde saz onlarda buzuki..

imam baildi - Ο πασατέμπος















special thanks to my friend animaniaxpro for the translation..
by the way "pasatempos" means pumpkin seed..

imam baildi - Ο pasatempos

i dont care about the things you speak
your fake stories are gone now.
and i understood that i was for you
only pasatempos to eat when you were bored.

every kiss from you now is bitter
and you cant make my pain become sweeter
you come to me, you clever kid
just to make jealous some other guy

so leave now, as you want, to go somewhere else
and leave the talks and the tears behind
and when you become one with the guy you love
dont tell him that you had me like pasatempo..

eski kulağı kesiklerden..











intihar ettiği, ortasından patika bir yol geçen samanlığı resmettiği tablosu da beni çok etkiler. yine söylenen o ki; ressam bu samanlıktaki kargaların seslerinden son derece rahatsız olurmuş. bir gün silahını kaptığı gibi samanlığa girer. kendisini susturmanın uçuşan kargaları susturmaktan daha kolay olacağını düşünüp silahı göğsüne doğrultur. ancak kalbini ıskalar ve ciğerlerini vurur. koca bir geceyi yerde kanlar içinde geçirir. ertesi gün bulunduğunda evine götürülür. kurtarılamaz kurtarılmasına da o ana tanık olanların dediklerine göre dünyanın bütün külfetinden kurtulacağını bildiği için son nefesini mutluluk içinde vermiştir.