bazen hiçkimse gelmiyor,
hiçbişey,
hatta uyku bile..
sanırım böyle zamanlarda ihtiyaç duyuyor insan,
beşiktaş'tan kalkıp çok çok uzaklara giden vapurlara,
dönmemecesine..
böyle zamanlarda arzu duyuyor insan galata kulesi'nin bekçisi olmaya,
biri beklemeli keza aşıküreten bir yapısı var,
ben anlamam, mimarlar incelesin işte..
böyle zamanlarda rakı içmek istiyor insan orhan veli ile,
ya da cemal süreya ile bikaç kadeh kırmızı şarap,
muhtemelen gece onikiden sonra..
çingene çadırı gibi oldu aklıma geleni yazıyorum buraya,
sürrealizm diyorlar, hayalperestlik diyorlar, ipsiz sapsız işi diyorlar,
manik depresiflikten diyen var, kafayı yedi diyen var, yalnızlıktan diyen var..
bense "sensizlik" demeyi tercih ediyorum..
sonrası sanırım "sessizlik"
güzel geceler..
yazıya eşlik eden şarkı